Kanal D’de Kanser Tedavisinde Tıbbi Bitkiler
Özlem Yıldız: Fitoterapi nedir? Başlı başına bir tedavi yöntemi midir? Bir yan yöntem midir?
Fitoterapi iyileştirici özelliği olan bitkilerin sekonder metabolit dediğimiz metabolitlerden zengin olan bitkilerin bu moleküllerinden faydalanılması ile uyguladığımız bir tedavi yöntemidir. Sekonder metabolitlerden zengin olan bitkileri biz tıbbi bitkiler sınıfı altında topluyoruz. Tıbbi bitkilerin de tedavideki kullanım şekline de fitoterapi diyoruz. Mesela zeytin yaprağında oleuropein dediğimiz bir madde var. Birçok hastalıkta kullanabildiğimiz bir maddedir.
Dr. Biran Ekici: Kanser hastaları kemoterapi ve radyoterapi alıyor. Öncesinde ve beraberinde fitoterapi ne şekilde devreye giriyor?
Fitoterapi biliyorsunuz, Türkiye’de 2014 yılında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp mevzuatları yayınlandı. Ondan sonra tıp doktorları fitoterapi ile ilgili eğitimler aldı ve bu alanda çalışmak isteyen doktorlar çalışmaya başladı. Bu şekilde bizim gündemimize de tıbbi bir uygulama yöntemi olarak girmiş oldu. Bu zamana kadar ne yazık ki sadece halk hekimliği olarak ya da meraklı olan hekimlerin biraz da sistem dışı olarak uyguladıkları bir yöntemdi. 2014 yılından itibaren biz sistemin içine girmiş olduk.
Dr. Biran Ekici: Sağlık Bakanlığı destekliyor, kurslar açıldı, bu tür tedavilerin önü açıldı.
Türkiye aslında 1993’te bu işe girdi. Almanya’daki Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları kapsamındaki yapılanma üye olduk. Hatta bununla ilgili Avrupa’da ESCOP dediğimiz bir birim var. Bu birime üyeyiz ve Türkiye 1993’ten bu yana bu birime aidatlarını ödüyor.
Tabi fitoterapinin tarihi çok geniş, ilk insandan bu yana uygulanan bir yöntem. Müthiş bir birikim var. Modern tıbbın teknikleri son 100 yılda yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandıktan sonra fitoterapiden tıp doktorları uzaklaşmış oldu. Dolayısıyla bu konuda bilgi eksikliği oluştu. Geleneksel bir yöntem olarak fitoterapi hemen hemen tüm hastalıkların tedavisinde gerçekten çok önemli bir tamamlayıcıdır. Hatta bazen ilaçlarla tedavi edemediğimiz bir takım hastalar için etkili bir yöntem olarak önümüzde duruyor.
Dr. Biran Ekici: Fitoterapi sizin gibi uzman kişilerin bilgisi ile, bir protokol izlenip yapılması gerekiyor. Piyasada herbalistler, bitki satan yerlerde biraz kulaktan dolma, 3 gram bundan, 5 gram bundan, işte kaynatalım yiyelim içelim. Biraz burada sapmalar vardı. Bilimsel olarak sizi de takip ediyorum ben. Doğru teşhisi koyup destekleyici tedaviler çok önemli hale geldi. Siz fitoterapiyi en çok hangi alanlarda kullanıyorsunuz?
Fitoterapiyi hemen hemen tedavinin bütün alanlarında kullanabiliyoruz. Ama ben özellikle kanser konusunda fitoterapinin uygulamalarını hayata geçiriyorum. Kanser günümüzün çok önemli bir hastalığı. Bugün dünyada kaybedilen insanların 6’da 1’i, bizde de 5’e 1’i kanserden kaybediliyor. Yani biz nüfusumuzun yüzde 20’sini kanserden kaybediyoruz. Biz bu konuda Türkiye’de yeni olduğumuz için hekimler tarafından bir direnç de var. Ama kanser tedavisinde kullanılan ilaçlarla karşılaştırdığımız zaman yan etkileri çok düşüktür mesela.
Dr. Biran Ekici: Kanser tedavisinde hangi bitkilerden daha çok faydalanıyoruz?
Zeytin yaprağındaki oleuropein maddesi çok etkilidir. Siz zeytin yaprağını evinizde çay yapıp içebilirsiniz ama bunu bir beslenme desteği olarak düşünmeniz gerekiyor. Antiviral etkileri, antimikrobik etkileri vardır, bugün korona için de zeytin yaprağından faydalanabiliriz. Günde 3 defa zeytin yaprağı çayı demleyip içebilirsiniz. Ama bir kanser tedavisi yaparken zeytin yaprağının ekstrelerini kullanıyoruz Özü çıkarılmış, biraz ilaç formunda, içindeki etken madde miktarı yüksek. Bir de standardize dozlar haline getirilmiş şekilde kullanıyoruz. Zeytin yaprağını yetişen bölgesine göre, toplanma zamanına göre, kurutulma şekline göre içindeki etken madde oranı değişiyor. Ama tedavide biliyorsunuz standart doz uygulanması gerekiyor.
Özlem Yıldız: Bunun altını çizelim. Tedavi için kullanılacaksa mutlaka doktor kontrolünde olmalı. Peki, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azaltmak için kullanılabiliyor mu?
Dr. Şenol Şensoy: Kesinlikle. Kanser hastalıklarının tedavisi zordur. Kullanılan ilaçların ve tedavi yöntemlerinin yan etkileri oldukça yüksek. Son yıllarda kullanılan akıllı ilaçların bile yan etkileri yüksek. Bu ağır yan etkilerin azaltılması için de fitoterapi etkili bir yöntemdir. Öte yandan kanser hücreleri hangi organda olursa olsun sınırsız çoğalan terörize hücrelerdir. Dolayısıyla değişik organlarda ve sistemlerde olan kanserlerin davranış şekilleri birbiri ile aynıdır veya benzerdir. Dolayısıyla tedavi yaklaşımları da birbirine benzerdir. Mesela biz zerdeçalın etken maddesi olan kurkumini hemen hemen her kanser türünde kullanıyoruz? E hocam bunların hepsine birden nasıl fayda ediyor? Mesela bir örnek vereyim. Akıllı ilaç olarak kullanılan ilaçlardan bir tanesi kolon kanserinde, küçük hücreli dışı akciğer kanserinde, meme kanserinde, gliobilastoma dediğimiz beyin kanserinde, böbrek kanserlerinde, serviks kanserinde, over kanserinde yani o kadar kanser türünde kullanılıyor ki dolayısıyla tıbbi bitkiler de kanserin mekanizmaları benzer olduğu için bütün kanser türlerinde kullanılabiliyor.
Dr. Biran Ekici: Peki hangi evrede fitoterapiden faydalanmak gerekiyor?
Eğer bizim ailemizde kanser geçmişi varsa korunmak için bile kullanabiliriz. Çünkü tıbbi bitkilerin DNA’yı koruyucu özelliği var. Biliyorsunuz kanser de DNA yapısının bozulmasından kaynaklanıyor. Bir sonraki aşamada DNA onarıcı özelliği var. Kanserleştikten sonra tıbbi bitkilerin antitümör etkileri çok fazladır. Kanseri ortadan kaldırıcı özellikleri yüksektir. Kullanılan kemoterapik ilaçların yan etkilerini azaltıcı özellikleri var. Tıbbi bitkilerin yine anti metastaz dediğimiz özellikleri var, yayılımı engelliyor. Anti anjiyogenez dediğimiz mekanizmaları var, yani tümör hücresinin kendisini beslemesini engelliyoruz, damar ağı oluşturup büyümesini engelleyebiliyoruz. Kanserin hemen hemen bütün aşamaların bütün yolaklarında tıbbi bitkilerin etkili olduğunu görüyoruz. Az önce bahsettiğim akıllı ilaç anjiyogenez mekanizması üzerine kurgulanmış bir ilaçtır. Kemoterapitikler sitotoksiktir ve öldürmek üzerine kurgulanmış ilaçlardır. Ama tıbbi bitkiler tümör hücreleri üzerinde öldürücü etki gösterirken sağlıklı hücrelerin üzerinde onları destekleyici özellikler gösteriyor. Sanki bizim bağışıklık sistemimizin davranış şeklini ortaya koyuyorlar. Zararlıları ortadan kaldırıp, faydalıları destekliyorlar.